Topuk dikeni nedir? Belirtileri ve tedavi yöntemleri

Topuk Dikeni ve Modern Yaşamın Etkisi

Modern yaşam tarzı ve hareketsizlik, ayak sağlığını tehdit eden sorunların başında gelen topuk dikeni vakalarının artmasına neden oluyor. Uzmanlara göre özellikle uzun süre ayakta çalışanlar, fazla kilolu bireyler ve uygun olmayan ayakkabı kullanan kişilerde bu rahatsızlığın ciddi oranda arttığı belirtiliyor.

Topuk Dikeni Nedir?

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Özer Erzurumluoğlu, topuk dikeni hakkında şunları söylüyor: “Topuk dikeni, ayak tabanındaki bağ dokusunun topuk kemiğine yapıştığı noktada kalsiyum birikmesi sonucu oluşan kemiksi bir çıkıntıdır. Genellikle sabahları, ilk adımda hissedilen keskin bir ağrı ile kendini gösterir. Bu durum, çoğunlukla ‘plantarfasiit’ adı verilen, bağ dokusunun iltihaplanmasıyla ilişkili bir tablodur. Kişi, sabah ilk adımlarında topuğunda bıçak saplanır gibi bir ağrı hisseder.”

Kimler Risk Altında?

  • Uzun süre ayakta çalışan meslek grupları (öğretmenler, hemşireler, garsonlar)

  • Aşırı kilo (obezite)

  • Düz taban ya da yüksek kavisli ayak yapısı

  • Desteksiz, uygun olmayan ayakkabı kullanımı

  • 40 yaş ve üzeri bireyler

Topuk Dikeni Nasıl Tedavi Edilir?

  • Dinlenme

  • Soğuk uygulama

  • Fizik tedavi ve egzersiz programları

  • Ortopedik tabanlık kullanımı

  • Gerekli durumlarda kortizon enjeksiyonları

Uzun süren ve dirençli vakalarda ise şok dalga tedavisi (ESWT) ya da nadiren cerrahi müdahale gerekebilmektedir.

Topuk Dikeni Nasıl Önlenir?

Dr. Erzurumluoğlu, topuk dikeninin önlenebilir bir rahatsızlık olduğunu vurgulayarak, şu önerilerde bulundu: “Ayağa uygun ortopedik ayakkabılar tercih etmek, ideal kiloda kalmak ve düzenli esneme egzersizleri yapmak topuk dikeni riskini azaltır. Özellikle ilk belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak, hastalığın ilerlemesini önleyebilir.”

Related Posts

Uzmanlardan sıcak havalarda ‘ağır yemekler yemeyin’ uyarısı

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye genelinde etkisini artırması beklenen sıcak hava dalgasına karşı uyarılarda bulunarak, “Aşırı sıcaklarda bebeklerin, yaşlı ve kronik hastaların dikkatli olması lazım. Kilolu kişiler, gebeler, akciğer, şeker, böbrek ve kalp damar sistemi hastalığı olanlar risk grubundalar. Açık havada çalışan, aşırı efor sarf edenler ve sporcular sağlık sorunu yaşayabilir” dedi.

Sadece 30 gün şekersiz yaşayın… Vücudunuzda neler değiştiğine inanamayacaksınız

Günlük hayatın görünmez bağımlılığı olan şeker, yalnızca damak tadımızı değil, bedenimizin işleyişini de etkiliyor. Sadece 30 gün boyunca ilave şekeri kesmek zihinsel berraklıktan karaciğer sağlığına, cilt gençliğinden bağışıklık sistemine kadar vücutta adeta sessiz bir devrim başlatıyor.

Modern çağda ilişkiler neden kısa ömürlü? Çiftleri tüketen 6 yaygın hata!

Modern çağda ikili ilişkilerin büyük bir kısmı, adeta bağ kurulamadan başlıyor ve aynı hızla son buluyor. Uzman Klinik Psikolog Aycan Koç, günümüzde ikili ilişkileri tüketen 6 yaygın hatayı anlattı.

Güneşe dikkat: Alerji vakalarında artış başladı

Havaların ısınmasıyla birlikte güneş alerjisine bağlı şikayetlerde belirgin artış yaşanıyor. Uzmanlar; özellikle güneşe maruz kalan yüz, kol, bacak ve ellerde görülen kaşıntı, kızarıklık ve döküntü gibi belirtilerin ciddiye alınması gerektiğini belirterek, güneşten korunmanın ihmal edilmemesi konusunda uyarıyor.

Sağlık Bakanlığı’nın yeni düzenlemesi “tetkik kısıtlaması” getirdi: TTB’den “Hekim bağımsızlığına darbe!” tepkisi geldi!

“Hangi branştan olursa olsun bütünlüklü bir değerlendirme yapmak her hekimin hem görevi hem sorumluluğudur”

Hap mı, bitki mi? Ne işe yarıyor, ne zararlı?

Uykusuzluğa karşı çare olarak görülen her ürün güvenli değildir. İlaçlar, çaylar, takviyeler…
Peki hangisi gerçekten işe yarıyor? 50 yaş üstünde uyku destek ürünleri bilinçsizce kullanılıyor. Oysa bazıları sabah sersemliği, düşme riski ve bağımlılık yapabilir.