Uraloğlu, Brüksel temasları kapsamında AB Komisyonu Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Adina Valean ile Komisyon binasında görüştü.
Bakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Uraloğlu görüşmede, ulaştırma alanında Türkiye ve AB yakın işbirliğinin karşılıklı ilişkilere yeni bir ivme kazandıracağını belirtti.
“Türkiye ulaştırma alanında AB müktesebatıyla uyumu en yüksek standart ve kuralları uygulama çalışmalarını sürdürmektedir.” diyen Uraloğlu, Türkiye’nin AB mevzuatına uyum çalışmalarını Ulusal Eylem Planları çerçevesinde 2016’dan bugüne kadar sürdürdüğünü, bu konuda çok önemli olan AB Müktesebatına Uyum Sürecinde Türkiye’nin Ulaştırma Mevzuatının Analizi (ATLAS) Projesi ile altyapıyı daha da geliştirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin AB ile ulaştırma sektöründe daha fazla işbirliğine hazır olduğuna işaret etti.
ULAŞTIRMA ALANINDA TÜRKİYE AB ARASINDA UZUN YILLARDIR İLK YÜKSEK SEVİYELİ TEMAS
Türkiye ve AB arasında 2019’dan bu yana ulaştırma alanındaki yüksek diyalog sürecinin ulaştırma ile ilgisi olmayan hususlar sebebiyle askıya alındığını anımsatan Uraloğlu, “Ancak bölgemizde yaşanan son gelişmeler ve AB ile Türkiye ilişkileri göz önüne alındığında, önümüzdeki süreçte diyalog mekanizmasını yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin başta Azerbaycan olmak üzere doğuda yer alan ülkelerle ciddi bir diyaloğu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Ayrıca, Türk Devletleri Teşkilatı ve Ekonomik İşbirliği Örgütü çerçevesinde çalışmalarımız var. Sıklıkla bir araya geliyoruz. Keza, batı kısmında da Türkiye, Bulgaristan, Macaristan ve Sırbistan olarak dörtlü bakanlar konseyi oluşturduk. Bu mekanizmalar ile hızlıca karar alıp eylem planları oluşturabiliyoruz.”
“AB ile ulaştırma alanındaki işbirliğimizin devamlılığı ve geliştirilmesi açısından ‘Yüksek Düzeyli Ulaştırma Diyaloğu’ büyük önem arz etmektedir. Teknik düzeyde hazırlık toplantıları düzenlenmesinin yararlı olacağı kanaatindeyim.” diyen Uraloğlu, AB ve Türkiye tarafından yetkililerin hızla teknik toplantılara başlaması gerektiğine dikkati çekti.
Türkiye’nin AB’ye aday ülke olmasına rağmen ulaştırma bakanları gayri resmi toplantılarına davet edilmediğine işaret eden Uraloğlu, bundan sonraki süreçte bunun güncellenmesini beklediğini söyledi.
“TÜRKİYE OLMADAN BİR ORTA KORİDORDAN BAHSEDİLEMEZ”
Uraloğlu, AB’nin Küresel Geçit projesi kapsamında haziran ayında yayınladığı Avrupa ile Orta Asya arasındaki sürdürülebilir ulaştırma bağlantılarına ilişkin çalışmasının, AB ile Orta Asya arasındaki sürdürülebilir ulaşım bağlantıları ve yatırım fırsatlarını tanımladığını anımsatarak, “Orta koridor odaklı yürütülen bu çalışmada, 33 öncelikli yatırım ihtiyacının belirlendiğini ve demir yolu, kara yolu ve limanların modernizasyonunu kapsayan raporda Türkiye’nin yer almadığını görüyoruz. Takdir edersiniz ki Türkiye olmadan bir orta koridordan bahsedilemez. Bu çalışmalara alınacak yatırım kararlarının Türkiye’yi kapsayacak şekilde güncellenmesi gerektiği aşikardır.” diye konuştu.
“KARA YOLU KOTALARI SORUNUNU ÇÖZMEMİZ GEREKİR”
AB tarafından 2019 yılı sonunda açıklanan Yeşil Mutabakat ve bu kapsamda 2020 yılı sonunda açıklanan “Sürdürülebilir ve Akıllı Hareketlilik Stratejisi”nin Türkiye’deki bütün ilgili kurumlar tarafından yakından takip edildiğini belirten Uraloğlu, şöyle devam etti:
“Kapıdan kapıya taşımacılık ve bazı yük çeşitleri açısından henüz kara yolu taşımacılığının yeterli bir alternatifi bulunmamaktadır. Yaşadığımız salgın sürecinde de kara yolu taşımacılığının bir süreliğine kesilmesinin bile tedarik zincirine nasıl zarar verdiğine şahit olduk. Yük taşımacılığının önündeki engelleri de kaldırmalıyız. Kara yolu kotaları sorununu çözmemiz gerekir.”
Bakan Uraloğlu, “Yaşanan son gelişmeler nedeniyle AB’nin Ukrayna ve Moldova ile kara yolu taşımacılığının serbestleştirilmesine ilişkin anlaşma yaptığını biliyoruz. Ayrıca, AB ile Sırbistan, Bosna Hersek gibi Balkan ülkeleri arasında yapılan taşımacılık anlaşmaları da söz konusu ülkelere önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Türkiye olarak biz de bu kapsama girmeyi bekliyoruz.” diye konuştu.
Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Yapan Taşıtlarda Çalışan Personelin Çalışmalarına İlişkin Avrupa Anlaşması kapsamında sayısal takograf kartı ülke anahtarlarının AB Komisyonu Ortak Araştırma Merkezince üretildiğini hatırlatan Uraloğlu, tedarik zincirlerinin kesintiye uğramaması için Türkiye kara taşıtlarının AB sınırlarına girişlerine imkan tanıyan takograf kartı anahtarları ile ilgili sorunun çözüme kavuşturulmasının önemine işaret etti.
Uraloğlu, havacılık alanında, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı arasındaki işbirliği anlaşmasını anımsatarak, “Her iki tarafın da yararına olan mevcut anlaşmanın yenilenmesine yönelik müzakerelere yeniden başlamakta fayda var. Bu süreci de hızlandırabilirseniz memnun olurum.” ifadesini kullandı.
Havacılık alanında bir başka önemli husus ise Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) olduğunu belirten Uraloğlu, emisyonun herkesi etkileyen bir konu olduğunu ve bu alanda birlikte çalışılması gerektiğini anlattı.
Bakan Uraloğlu, “Türkiye stratejik konumu itibarıyla Asya-Avrupa ulaştırma koridorlarının kilit noktasında yer almaktadır. Bu süreçte Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli ve İstanbul Havalimanı gibi mega projeleri, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattını hayata geçirdik. Çin’den hareket eden yük treninin iki yönden hareketini sağlamış olduk. Aralık 2020’de İstanbul’dan hareket eden ilk ihracat trenimizin başarılı şekilde Çin’e ulaşmasıyla başlatılan tren seferleri, Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasındaki ticarette hızlı, düşük maliyetli ve yüksek emniyetli bir güzergah olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKİYE-AB MALİ İŞBİRLİĞİ
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve AB Komisyonu Sürdürülebilir ve Akıllı Ulaşım Stratejisi ile uyumlu bir şekilde IPA-II döneminde sağlanan fonlar ile Ankara, İzmir ve İstanbul başta olmak üzere altı büyük şehirde Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planları programlandığını, Gaziantep, Mersin ve Denizli gibi üç önemli kentte de akıllı ulaşım sistemleri projeleri hazırlandığını hatırlatan Uraloğlu, benzer projelere finansman sağlanması için pek çok belediyeden talepler aldıklarını, IPA-II döneminin sonuna yaklaşılmış olması sebebiyle aynı programın IPA III’te de devam ettirilmesinin faydalı olacağını vurguladı.
Bakan Uraloğlu, “Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattı Çerkezköy-Kapıkule Kesimi’nin yapım projesi stratejik açıdan en önemli projelerden biridir. Yapımına 2019’da başladığımız projede, yüzde 68 ilerleme sağlanmış ve projeye tahsis edilen 275 milyon avro AB fonu tamamen kullanılmıştır. Ancak geldiğimiz noktada projenin ilerlemesi konusunda aşılması gereken bazı güçlükler olduğunu görüyoruz. Gerek bunların aşılması gerekse benzer projelerin hayata geçirilmesi hususunda desteklerinizi bekliyoruz.” dedi.
Türkiye’nin küresel ölçekte koridor perspektifi ile ulaştırma altyapısı alanında kapsamlı çalışmalar yaptığını vurgulayan Uraloğlu, “Koridorlar konusunda AB’nin finans kaynaklarından daha fazla yararlanmayı umuyoruz.” diye konuştu.
Uraloğlu, kısa, orta ve uzun vadede neler yapılabileceğinin değerlendirilmesinin faydalı olacağına işaret ederek, “Bu vesileyle uygun olduğunuz ilk fırsatta sizi Türkiye’ye davet ediyorum. Umarım bundan sonra daha fazla görüşme fırsatı bulabiliriz.” ifadelerini kullandı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Brüksel temasları kapsamında ayrıca Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ile görüşecek ve Küresel Geçit Forumu Ulaşım Koridorları Paneli’nde konuşacak.
Öte yandan Bakan Uraloğlu, X’ten yaptığı paylaşımda “Küresel Geçit Forumu’ için geldiğimiz Brüksel’de önce ikili görüşmeler kapsamında AB Ulaştırma Komiseri Sayın Adina Valean ile bir araya geldik. Avrupa Birliği nezdinde farklı alanlardaki işbirliklerini değerlendirdiğimiz görüşmede ülkemizin uluslararası ulaşım koridorları üzerindeki önemine vurgu yaptık.” ifadelerini kullandı.
patronlardunyasi.com