“Bütün ümidim gençliktedir” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi kadın – erkek fark etmeksizin hayatın her kademesinde gençlere, genç beyinlere çok güvenirim. Fırsat eşitliği sağlanması halinde hırsları, vizyonları ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjileriyle çok önemli işlere imza atabileceklerine inanırım.
Her yıl sporda, sanatta, sağlıkta, iş hayatında gençlerin şapka çıkarılacak yüzlerce başarısına şahit oluyoruz, onlarla gurur duyuyoruz.
Rotamızı futbola çevirelim… Avrupa’da uzun yıllardır genç oyuncuların en fazla şans bulabildiği ülkelerin başında Belçika geliyor. Gençlere olan ilgimden dolayı Belçika’yı her zaman yakından takip etmeye çalışıyorum. Gelişen, büyüyen, kalitesi yükselen bir lig Belçika. Hatta Avrupa’nın Gençlik Ligi bile diyebiliriz…
Her sezon onlarca İngiliz, Alman, İtalyan, Fransız, Arap ve Afrika kökenli genç futbolcu sahne alıyor Belçika’da. Birçoğu kiralık geliyor, düzenli forma giyiyor, gelişiyor ve kendi kulüplerine dönüyor. Manchester City başta olmak üzere çok sayıda Premier Lig ekibi, Belçikalı kulüplerle yakın işbirliği yürütüyor. Alman, İtalyan ve Fransız kulüplerinin de çok sayıda genç oyuncusu kiralık olarak Belçika kulüplerinde top koşturuyor.
Belçika Ligi; Anderlecht, Club Brugge, Genk, Gent, Standard Liege ve son şampiyon Royal Antwerp gibi çok sayıda köklü kulübe de sahip. Kadro değerleri artıyor, vizyonları genişliyor, Avrupa futbol sahnesindeki rolleri de büyüyor Belçikalı ekiplerin…
Sizlere bahsetmek istediğim genç oyuncu, Belçika’ya farklı bir ligden gelme veya kiralık bir isim değil. Royal Antwerp’te forma giyen Belçikalı Arthur Vermeeren’i dikkatinize sunmak istiyorum…
18 yaşındaki Vermeeren bilinmeyen bir oyuncu da değil. Kısa süre önce Belçika A Milli Takımı’nın geniş kadrosuna dahil edilen hatta Şampiyonlar Ligi sahnesinde yer almaya başlayan çok özel bir futbolcu.
Royal Antwerp geçen sezon tam 66 yıl sonra şampiyon olurken, başroldeki isimlerden biri 18’lik Arthur Vermeeren’di. 40 resmi maçta 2 gol, 2 asiste imzasını atan Belçikalı oyuncu orta sahadaki müthiş enerjisi, harika top kullanma becerisi, tatlı-sert oyunu ve ofansif katkılarıyla gerçek bir mücevher gibi parlamıştı. Vermeeren bu sezona da bıraktığı yerden başladı. 16 maçta sahaya çıkarken 1 gol, 5 asistlik performans sergiledi.
Belçikalı oyuncunun bonservis değeri Kasım 2022’de sadece 500 bin euro idi. Bugün ise tam 25 milyon euro değer biçiliyor genç Arthur’a.
Peki 25 milyon euro gerçekten adil bir değerlendirme mi?
Bence kesinlikle değil! Çünkü Vermeeren daha fazlasını hak ediyor. Zaten böyle devam ederse en geç sezon sonu Premier Lig’in yolunu tutar ve değerini de 50-60 milyon euro seviyesine yükseltir.
Bizim kulüplerimiz Arthur Vermeeren özelinde maalesef treni kaçırdı. Ancak Belçika Ligi’nde farklı pozisyonlarda oynayan çok sayıda başka genç yetenek de var. Bir sene, iki sene sonra Arthur Vermeeren misali değerlerini 10’a 20’ye katlayacak yüksek potansiyelli çok sayıda genç oyuncu top koşturuyor Jupiler Pro League’de…
* * *
İyi futbol, iyi futbolcularla oynanır. Şampiyonluğa odaklı büyük kulüpler de genelde deneyimli ve kariyerli oyuncuları tercih ederler. Fakat bizim kulüplerimiz de doğru scouting ile yurt dışında son yıllarda çok önemli oyuncular buldular. Eljif Elmas, Kim Min Jae, Talisca, Marco ve Sacha Boey’i örnek olarak sayabiliriz.
Belçika’nın yanı sıra Danimarka, İsveç ve Norveç ligleri de genç oyuncular anlamında mutlaka daha yakından takip edilmeli. Arthur Vermeeren profilinde üst düzey oyuncuları bulmak hele hele transfer etmek kolay değil. Avrupa’nın devleri yüksek potansiyelli oyuncuları açık denizde balık avlar gibi avlıyorlar zaten fakat onların da gözden kaçırdığı veya ertelemek zorunda kaldıkları gençleri bizim kulüpler kapabilirler.
Belçikalı ve Hollandalı kulüpler gibi altyapıdan yetiştirdiğimiz veya 2-3 milyona aldığımız oyuncuları 35-40 milyon euroya satmaya başladığımız zaman bizim ligimizin değeri de onlar gibi ikiye, üçe katlanacak.
Evet biliyorum, hakemler, zeminler ve naklen yayın gelirleri başta olmak üzere bizim ligimizde daha önce düzelmesi gereken ciddi problemler var.
Kim bilir, kulüplerimiz gençler ve Avrupa’da başarılar konusunda çıtayı biraz daha yükseltirlerse birilerine ışık tutabilirler. Onlar da bir zahmet görevlerini yaparlar!..